Etiketler

23 Ocak 2011 Pazar

1 kadın 1 erkek ve ayrılığın gölgesi

-alo
+ ııı merhaba yusuf, piraye ben.
- biliyorum piraye, tabi ki tanıdım, silmedim numalarını merak etme, nasılsın?
+ akıllı düşün düşün çıkamazken işin içinden deli vurup geçermiş, düşündükçe çıkamadım işin içinden, vurup geçiyim bari dedim. şey, duruşmam vardı da.
- neredesin?
...
+ geliyorum hemen. 

''gelsen ya hemen, gitmemecesine'' demek istedi 1 kadın. etrafına toplandı tüm hezeyanlar; ne diyecek acaba?, ne demeliyim, sarılsam kızar mı ki? sarılır mı ki bana? öffff ne denir ki şimdi? silmemiş işte numaramı bunca zaman, bunca kazarken bana, bunca kızdığımdan adı gibi eminken, bunca zaman hiç görüşmemişken, ''geliyorum hemen'' dedi. '' hemen'' , '' geliyorum'', gün ortasında bunca işin arasında ''geliyorum'' ve ''hemen'' ...


o an, o şehir; 1 kadın ve 1 erkekti baştan sona.


***


''naber piraye'' dedi 1 adam,
- iyiyim yusuf senden naber? 

oturdular. yıkıldı kafasını çevirdiği her yer 1 kadının, pasaport'la karşıyaka'yı bağlayan vapur gömüldü suya, arabalar çarpa çarpa ilerliyordu trafikte, ya insanlar, kim kafasını kaldırsa üst kattaki kafeye, kimin gözü ilişse 1 kadına, acıklı bakıyordu adeta, 1 kadınla birlikte ağlıyordu herkes. ışıkların hepsi kırmızıydı, dursun hayat diye. ortada kırık dökük bir masa, kıpırdasa üstünden düşülecek sandalyenin, titreyen bir çift el, kahve buz gibi... böyle garip bir gün ortasıydı.

''naber piraye'' dedi 1 adam
''iyiyim yusuf senden naber?'' diye cevapladı 1 kadın.



***



bakamıyordu 1 kadın ve 1 erkek birbirine, baksa sanki her şeyi açık edecekti gözleri. ele verecekti gizlenen her şeyi. etrafı izledi saatlerce 1 kadın ve 1 erkek. 
pişmanlık nedir? bir şeyi yapmış olmak mı yaşatır pişmanlığı, yapmamış olmak mı?
bir kedi gibiydi 1 kadınla 1 erkeğin arasında dolanan çaresizlik, söylenemeyen her şeyi bir yumağa dönüştürüyordu. dolandıkça dolandı tüm sözcükler, bundandı dönüp dönüp birbirlerine ''eeee anlat bakalım neler yaptın bunca zaman?'' diye soruşları. çok da uzağa gidememişlerdi birbirlerinden -hayatın olağan hızına rağmen-, bundandı dönüp dönüp ''ne olsun işte, bildiğin gibi'' diyişleri birbirlerine.

1 kadın ve 1 erkek yıllar sonra buluştu, hiç ummadık bir anda, hiç ummadık bir yerde.

***


havaalanındalardı 1 kadın ve 1 erkek. kadın geçti son arama noktasından. geriye dönüp bakamıyorken kadın, erkek ne düşünüyordu acaba? hiç ''piraye!'' diye seslenmek istemiş miydi? kadın yürüyordu, ayakları ne kadar ağır ilerliyordu, bitmek bilmedi o koridor. bir cesaret ''dön'' dedi kendi kendine, ''bir daha dönüp bakamazsın arkaya, bir daha ardında durmayacak o adam'' dedi ve dönüp baktı ardına son kez. erkek ''gitme'' diyordu içinden belli, çökmüştü omuzları, kıpkırmızı gözlerle kırık dökük el salladı erkek ve gülümsedi kadın.

1 erkek ''gitme'' demedi 1 kadın gitti.




***

1 kadın ve 1 erkek;
biri uçurumda düşerken tutunulmayan dal, diğeri uçurumdan düşen.





2 yorum:

benim hala umudum var dedi ki...

içim acıdı.. yüreğine sağlık..

piraye dedi ki...

:))) acımalı bence de herkesin içi acımalı yıllar sonra böylesi kırık dökük eğreti bir buluşmaya. gerçektir, birebir aynıdır yaşananın..